29 Mayıs 2015 Cuma

Huzurum Kaçtı.



Eğlenmek değil amaç insan içinin huzurlu olmasını diliyor. Gel gör ki öyle zamanlar var içinde huzuru bırak sanki kanını emiyor. Gördüğün karıncaya bile sevinirken duyduğun en harika sözlere tepkisiz bırakıyor. O zamanlardan birindeyim bu ara. Etrafımda da görüyorum o huzursuzluğu. Sebep mi ? Okul öncesinden anlatacağım size malum bölümüm. Çocukların o adımlarını içeri atmamak için can çekiştiği sınıfları nasıl benimsediğini hiç merak ettiniz mi, mecburiyetten, meraktan, çok eğlendiklerinden filan mı olduğunu düşündünüz? Çok basit bir cevabı var, Rutin... Mezun olmanın getirdiği en yüksek kaygı bence şu rutin olayı. İster beğen ister beğenme; Bozuluyor. Bazı şanslılar için uzun süreli rutin mümkün ama çoğu insanın mezun olduktan sonra beklediği ve istediği bir rutine sahip olması kolay olmuyor. Bozulan rutini yeniden kurgulayabilmek, o rutinden haz alabilmek de işin cabası.
Gelelim benim iç huzurla alakasına. Durum şu; huzurunuzda problem varsa Rutinlerden birinde açıklık oluşmuş demektir. Hem kendi problemimi bulmaya çalışacağım hem de baktınız  içinizi bir sıkıntıdır başını almış gidiyor şöyle bir düşünmeniz için sizlere sunacağım.
Bizim ufaklıklardan devam edelim şimdi. Rutin ne zaman bozulur nasıl sağlanır?

1.kıstas Güven.  İlk olarak rutinlerde çevrenin, insanın ve duyguların etkilediği güven ortamının oluşması gerekir. Bilmediğin görmediğin insanlarla her gün bir araya gelmek sana şuan neyi çağrıştırıyorsa bizimkilere de onu çağrıştırıyor. ilk sınıfa girdiklerinde hoppa ben şimdi bu insanlarla mı olacağım nasıl yani, burası da neresi, şu öğretmen dedikleri kim, yemek, tuvalet ya benim ihtiyaçlarım ne olacak, ya canım sıkılırsa bana kim bakacak, gibi milyon tane soru akıllarında birikiyor ve huzursuz oluyorlar çünkü en önemli huzur kaynağı güven güvensizlik ile baş gösteriyor. Çevreye, insana ve duygulara karşı güvensizlik.

  • Çok sıradan görünse de önce çevreyi tanımak gerekiyor her gün içinde bulunacağın, gideceğin yoldan, kullanacağın araçlardan tutun vardığınızda tuvaletin bile nerede olduğu hayatınızın bir parçası oluyor, yani huzursuzluğunuz o çevrede bulunan değişikliklerden ya da ihtiyacınız olduğu halde öğrenmediğiniz ortamlardan kaynaklanabiliyor. Mesela okulunuz tenha ve tehlikeli bir yerde ise bilin ki problem çevreye olan güvensizlikten doğuyor.
  • Ah insan evladı, bu en büyük etken oluyor diğerlerini bastırabileceğiniz ya da birleştirip huzursuzluktan patlayacağınız. Saldırgan çocukların olduğu sınıfta diğerlerinde okula geç alışma problemi görülüyor çünkü çocuklar sınıfındaki insanlara güven duymuyor. Her gün yanında bulunduğunuz insanın sürekli bağırdığını, dengesiz olduğunu, enerjinizi tükettiğini hissettiğiniz oluyor mu o zaman huzurunuz çalıştığınız insanlara olan güven problemi ile bozuluyor.
  • Önceden çocuklarına okula gittiklerinde neler yaşayacağını yani duyguları tarif eden ailelerin çocukları çok daha çabuk alışıyor çünkü karşılaşacağı duyguları önceden biliyor ve savunma mekanizması kendini hazırlıyor. Sınıfta tanımadığın senin yaşında çocuklar olacak ne hissedersin, korkarım, heyecanlanırım artık cevabı her ne ise ona uygun hem aile hem çocuğun bünyesi hazırlık yapmaya başlıyor böylece süreç iyileştiriliyor. Sizin de duygularınızın farkında olup kendinize sormanız gerekiyor. Çalıştığım ortamda ne hissediyorum, mesela müdürüm bana kızdığında sinirleniyorum. Bunu kendinize itiraf ettiğinizde de sıra yine süreç iyileştirmesine giriyor, yarın müdürümle karşılaşmamaya çalışacağım, yarın sakin kalmak için derin nefesler alacağım gibi. Beklenmedik durumlarda aslında içten içe beklenmedik duygular sizde huzursuzluk yaratır. Ortam nasıl olacak, nasıl etkileyeceğim ve etkileneceğim, hangi duyguları yaşayacaksın ve başa çıkacaksın? Genel anlamda duygulardan emin olduğunda, olumlu ise korumaya olumsuz ise kaçınmaya, savunmaya, ya da iyileştirmeye giderek güvenini pekiştirmiş oluyorsun.
2.kıstas Sorumluluklar. Çocuklar her aktiviteden önce öğretmenim bu bittikten sonra ne yapacağız diye sorarlar. Sanmayın ki bizler de farklıyız insan doğası bu, çocuklar kendini açığa çıkaranlardan bizler gizleyenlerdeniz sadece. Bizim sorumuz sorumluluklarım neler, ne yapacağım gibi sorular olarak değişiyor. İş yerinde iş tanımı denilen şeyden bahsediyorum aslında. Yapacaklarınız belirli ise kendinizi onlara göre ayarlıyorsunuz ve otomatik bir sıralama oluşturuyorsunuz. Örneğin çocuklar her gün serbest zaman, yemek, halka oyunu, masa etkinliği, drama ve kitap etkinliği sıralamasına göre uygulama yapıyorlar, sadece sıralamayı bilmek yetmiyor detayları da merak ediyorlar. Sizlerde öncelikle neler yapacağınızı sıralıyor sonra da nasıl yapacağınızı düşünüyorsunuz, ama örneğin iş yerinizde beklenmedik başka sorumluluklar da size yükleniyor ise ya da iş tanımınız net değil ise huzursuz olmanız gayet sıradanlaşıyor çünkü rutinlerinizin arasında sorumluluklarınızı bilmek yer alıyor.

3. kıstas Rutin Bozgunu: Her gün her gün aynı aktiviteleri yaptığınızı ya da her gün aynı işi yaptığınızı düşünün maalesef bir saatten sonra otomatiğe bağlamış olmaktan monotonlaşmak denilen sıkıcı süreçten bıkmış olarak bulursunuz kendinizi. Yani rutinlerinize ara ara farklılıklar katarak silkelenmek gerekiyor, akşam çıkacağınız konser, yemek, ya da tiyatrodan bahsetmiyorum. Tam olarak iş yerinden bahsediyorum. Sahip olduğunuz sorumluluklara farklı bir sorumluluk ekleyebilirsiniz, çevrenizi değiştirebilirsiniz, iş yerinde birisiyle tanışmaya çalışabilirsiniz. Erken çocukluk eğitimi alanından somut örnek vereyim yine :) Mesela bazen sınıf değiştirebilirsiniz öğrencilerinize yan sınıfınızda eğitim verebilirsiniz, bahçede eğitim verebilirsiniz, sınıfa yakın arkadaşınızı çağırabilirsiniz, geziye gidebilirsiniz, o gün bütün gün bir baba, bir anne, bir büyükanne olarak eğitim verebilirsiniz. Çeşit bol yeter ki isteyin.  Diğer yandan bu bozgun size ortamınızı ve sorumluluklarınızı düşünme fırsatı verecek, Olumlu sonuç alırsanız şükretme anı, olumsuz sonuç olduğunda da değiştirmek için fırsat zamanı olacak. Kısaca rutin bozgunu yaptığınızda hem rutinlerinizi oluşturan güvenli ortamın farkında olacak hem de sorumluluklarınızla nasıl başa çıkabildiğinizi görmeniz adına kendi kendinize motivasyon sağlamış olacaksınız.

Bu 3 kıstas sizlere Rutinlerin neleri içerdiği ve nasıl korunduğunu gösteriyor, Rutinleri hayatınıza dahil edip koruma işlemi ise iç huzurunuzun seviyesini belirliyor. Diyeceğim o ki içinde bir sıkıntı var ise göz kırp şu rutinlerine;)
Huzurlu Günlere!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder