15 Mayıs 2018 Salı

Prematüre Annelerine Selam; Hamilelik ve Riskli Gebelik

Selam güzel insanlar;
Ruhu, vicdanı, kalbi güzel insanlar..
Özellikle de selam güzel prematüre anneleri..
Bu yazıları ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatmak için yazıyorum. Benimle aynı dönemden geçecek, geçmiş, acaba geçer miyim diyenlere ümit olsun, neşe olsun diye yazıyorum. Okumaktan sıkılıyorum dersen de videolar çekeceğim onları izle istersen ama video başka bir zaman. 3 yazım olacak; Hamilelik ve Riskli Gebelik, Doğum ve Küvez süreci, prematüre bebeğe evde bakım süreci


İlk yazı;
1. Hamilelik ve Riskli Gebelik
Hamilelik acayip harika bulduğum, doyasıya yaşamak istediğim 41 hafta sürse yine de bitsin demeyeceğim bir dönem. Vücudun değişiyor, duyguların dalgalanıyor, büyüyen göbeğinle hayata bakış açın değişiyor. Her günün sürpriz, her günün bir diğerinden gerçekten farklı olduğunu fiili olarak izleyebildiğin zaman dilimi. Bir daha verin bir daha yaşayayım keşke de kısa yaşamasaydım..
 Ben hamilelikte daha öncede yazdığım gibi plesantamın sorunu dışında hiç bir rahatsızlık yaşamadım. Mis gibiydi, harikaydı, belki de o yüzden de kesinlikle bir daha yaşamak isterim diyebiliyorum. Ama diğer sebebi de dünya tatlısı bu evladı karnımda taşıdığımı biliyor olmak. İlk ışık buradan gelsin prematüre anneleri, evlat harika bir şey, inanılmaz güzel bir heyecan ve doygunluk. Ruhun doya doya bir hal oluyor, içine alıp tekrar sokmak istiyorsun ki bu yüzden bol bol kanguru zamanı yapacaksın :) Neyse topla gel Sibel. Harika bir evladı içinde tutuyorsun, koy elini göbeğine ver bütün enerjini bebeğine! Sadece benim bebeğim değil senin bebeğin de gerçekten harika buna da inan. Kaşını, gözünü, saçını hayal ediyorsun ve güzel olsun içine sinsin istiyorsun ama doğunca geçeceksin oraları, kokusu güzel olacak, bakışı güzel olacak, ağlaması güzel olacak hatta oh bugün kakası güzel olacak.. yani o bebek her türlü harika olacak. Senin bebeğin ya, hem de senin içinde oluştu, senin yediğin içtiğin ona kan veriyor hakikatten can veriyor.
1. Korkma tamam mı? Hisseder ????????
 Al bol bol pozitif enerji al. Hissediyor mu hissetmiyor mu bilmem gözün yaşlı çünkü korkuların büyük bir de üstüne derler "korkma sakın, üzülme sakın aman bak hisseder". Tek hissettiği sevgi buna inan! Ne olacak diye korkuyorsun ama valla geçiyor, bitiyor. "Bir şey yokmuş ya la."diye kalıveriyorsun. Korkma demeyeceğim çünkü biliyorum imkansız. Onu da yaşa ve de ki "korkuyorum kızım, korkuyorum oğlum ama bil ki seni daha görmeden sevdiğim ve sana kavuşmak için sabırsızlandığım için". Gerisini salla. Bir zahmet de hissetsin eşşek, onun için bunca endişe. Ben olsam ve benim için bu kadar endişelenildiğini bilsem mest olurum ayol. Es geç böyle konuşanları bağıra bağıra söyle evet ben korkuyorum ne var bunda! Prematüre annesi bunu sadece riskli gebeler yaşamıyor, "Ah bak,o ne güzel hamilelik geçiriyor diyorsan" olay bu değil canım kardeşim. Olay senin nasıl baktığın, sorun taşımayan ama pimpirikli anneler de her kontrole gidişinde aman bir şey çıkmasın diye endişelenebiliyor.
2. Neden hastaymış? Sebebi neymiş? Senden mi geçmiş? 
Derin nefes al bu sefer. Buna endişelenme, buna kafayı takma bunu hatta mümkünse duymazdan gel mümkün değilse al eline maşayı vur onu soranın poposuna. "Ben burada çocuğum küçük kalmış diyorum sende mi sorun diyorsun? Amacın ne?" deyiver. Yani sorun sendeyse hele o anneye yaşatılacak vijdan azabına ne demeli?
Sorun sendeyse güzel anne, senden geçecek bir şey bir hastalık buna sebep oluyorsa da Allah sana vermiş sen onunla bir güzel yaşamışsın bebeğin neden yaşamasın? Neden böyle söylüyorum çünkü sorun annedeki hastalık olabiliyor. Ben de çok şüphelenildi. Hatta doktorum kesin var sen bilmiyorsun dedi. Düşünki ben bile  bilmeden yaşamışım. Sebebini boşver, anne olsun baba olsun o bebek her ne şüphe taşıyorsa artık taşıyor geri dönüşü yok. Ve sana bu rahatsızlığı veren annene, babana kızmak geldi mi hiç içinden, aklından? Hayır! E o zaman?. Salla sebebi. (Ama olacaksa diğer çocuğun için önem al madem öğrendin).
3. Kaçıncı haftadasın? Kaç aylık oldu? Sakın 8'de doğurma. 7'de olunca daha sağlıklı oluyormuş. 
Yalaaaaaaaaaan, yalaaaaaan, Koca bir yalaaaan şarkısını gönderiyorum. İnanmayın diyenlere. Sen bebeğini ne kadar içinde tutarsan o kadar Kar! Nisan 34 değil de 33 de doğmuş olsa bambaşka bir senaryo bizi bekleyebilirdi ve sorunsuz geçen yoğun bakım dönemi bize bir sürü ameliyatlarla geri dönebilirdi. Bir yandan da kaçıncı haftada doğurduğunu önemseme. Gel gör ki kızım küvezdeyken diğer bebeklerin aileleri ile tanıştım 32,30, 28 haftalık bebekler ve  aralarında en küçüğü Nisan'dı :) Hepsi bir güzel kilo almışlar, büyümüşler. Belki bir çok sorun yaşadılar, bizim gibi sorunsuz atlatmadılar ama ben gördüğümde hepsi taburculuğa doğru gidiyordu. Her haftanın ayrı bir güzelliği var, sen o güzelliklerine odaklan. Ne kadar geç o kadar iyi mottosunu benimse ve "doğma daha var bebeğim." mesajını bebeğine gönder. Pozitif inancın etkisi olduğuna çok ama çok inanıyorum. Beynine sinyali gönderiyorsun o da plesantana. 24. haftadan itibaren bana doğuracağım söylendi ben kızımı 10 hafta içimde tuttum, düşün. Hatta ben şuan bile "Aslında doğmayacaktı ama doktorum ve eşim doğmasını istediler yoksa ben onu tutardım." diye düşünüyorum.
4. Normal olsun, erken doğumda normal doğum oluyor mu? Sezeryan mı olacaksın? aman olma.
Bizim gibi düşünen üzülen anneler için ismini değiştirmişler. Her doğum normal doğummuş, kastettiğimiz doğal doğummuş. Benim gibi her gününüzü doğal doğumu düşünerek ay ne güzel doğuracağım diyerek geçirince ya doktor nolur olmaz mı hayalim bu benim diyebiliyorsunuz. Olmayınca olmuyor arkadaşım kısmette yoksa olmuyor. Her şeyin hayırlısı olsun boşver. Çocuğun sağlıklı olduktan sonra nasıl hangi şekilde dünyaya geldiği bedeninde olan değişimden başka hiç bir şeye etki etmiyor. Ben okuduklarımdan yola çıkarak doğal doğumla doğan çocukların daha sağlıklı olduklarını bildiğimden buna kafayı takmıştım ama Allah aşkına artık kadınlar patır patır sezeryan doğuruyorlar bu kadar endişe olsa elbet bir doktor biz böyle yapıyoruz ama çocuk sorunlu olabilir derdi. Bir de bak benim yine hayalim artık yeni  yöntem var Sezeryan sonrası doğal doğum ;) Biz de ondan yaparız kardeşim. Onun hayalini kuralım, bir süre avutalım. :) "Bak, sezeryan olma tamam mı?"diye her gün başınızın etini yiyenler mesela anneler :) grubunu bir süre kulakardı et. Diğerlerine de "Benden daha çok doğurmaya istekliysen, gel doğur kardeşim, ben gidiyorum." demeyin, Boşverin. Erken doğumdan kaynaklı sezeryan olduğuna üzülüyorsan bil ki bambaşka ihitmaller var doğal doğumda. Sağlığınıza şükret. Erken doğum olup normal doğurtan doktor varsa da bize de söyleyin yayalım canım:)
5. Hareket etme bak pişman olursun.
Gittim Zeynep Kamil hastanesine ve dediler boylu boyunca yat, dinlen. İş miş unut. Heyecan yok, stres yok, hiç birşey yok kabak gibi yaşa. Neden? gerçekten çok sorguladım bunu. İnanmıyorum da etkisi olduğuna. 3 gün hastanede yattım canım çıkacak sandım. Bir daha da yatmayı reddettim onlara kalsa ben bütün hamileliğimi hastanede geçirecektim, ki gerçekten yatanlar var. Sana kalmış güzel kardeşim içinde korkusu varsa yat, kıpırdama.Ben de böyle bir endişe yoktu, temizlik de yaptım, yemek de yaptım, çarşıya da çıktım, gezmeye de gittim. He eskisi gibi değildim ve gerçekten yavaş hareket ediyordum çünkü iki hızlı adım atsam "Aman Sibel sakın, sen ne yapıyorsun?"lar kulağımda birikti. İşe gitme konusunda da temponuz benimki gibi harekete, enerjiye dayalı ise bir süre uzak durmakta fayda var. Bana kalsa yok da işte sonra toplum baskısı, vijdan azabına dönüşüyor. Şuan bile kesin yordun kendini de 34te doğdu diyen var.
6. Sakat doğacak, ölecek, beyni ne durumda belli değil?
Ah riskli gebe işte burada senin gücün devreye girecek.. Çünkü inanılmaz olaylar dönüyor tıp dünyasında. Yaşadım biliyorum her doktor farklı konuşabiliyor ve hiç biri gerçek olmayabiliyor. Örnek ben ve örnek duyduğum bir çok gebe. Nisan için trisomi 18/13 riski çok yüksek dediler, yani ölü doğum,bazen nefes alamıyor  olabilir dediler, beyni oksijensiz kalıyor olabilir dediler, artık kendi yağından yiyor dediler yani dediler de dediler hangi birine inanacağımı şaşırdım. Hepsinin ortak noktası plesantamın bozuk olduğuydu çok şükür. Bazı doktorlar da direk isim vereyim Bülent Aydoğan çocuk bozuk ondan plesantan bozulmuş dedi mesela.  Ne olur hemen benimsemeyin, boşverin, inanmayın. Mucizelere inanın. Böyle sorunları duydukça ne kadar güçlendiğinize doktorlar size korkunç şeyler söylerken siz nasıl da dimdik durarak gülebildiğinize şaşacaksınız. Bu arada hiç ağlamıyor şen şakrak geziniyor değilsin merak etme, dediğim gibi korkunu yaşa rahatlamak için ağla mesela ben en çok tuvalette bağıra bağıra ağladım sonra da oh be deyip sokağa çıktım.
6. Bu bir tavsiye'
Benim gibi riskli gebeliğin kesinse, her an doğum ihtimalin var ise sana verebileceğim tek tavsiye
anın tadını çıkar. Her an her şey olabilir sen sadece andaki durumuna odaklan. Geleceği düşünmekle aman eyvah acaba neler yaşayacağım diye merak etmekle anımızı yaşayamaz olduk. Hele de bizim gibi durumların içindekiler anının keyfini çıkarmadıkça endişelerde kaybolup giderler. Çocuğunun sağlıklı olduğunu duyduğun hayali kur,kalan her şeyi boş ver. Önemli olan kavuşmak ne zaman olduğu sorun değil. Burada geç olsun güç olmasın diyelim. Ben en çok doğumda kucağıma alacağımın hayalini kurdum ve yaşadığım en büyük hayalkırıklığı; doğumda uyuyacağımı lokal olamayacağını söylemeleriydi. O zaman yeter ki bebeğimi kucağıma koyun bari  uyusam da kokusu kalır dedim ama koku filan almadım :D. Şimdi çok da güzel anılarım var küvez ve biz olarak saklı. Zaman geçiyor ve arkaya bakınca oh be diyorsun. O gün elbet geliyor. Buna inan. Doğum günü için yapılan bir ton mevzu var, kapı süslemesi, içeri süslemesi, misafir karşılaması. Benim zaten bunlara dayalı hiç bir hayalim yoktu. Süs insanı olmadığım için hiç düşünmedim. Eğer ki isteğin var ise yapmaktan çekinme bebeğin o odada yok diye seni doğurmadın saymayacaklar. Bir kere hastanede küvez bölümüne gelen bir akraba grubu "biz de geldik sanki normal doğum olmuş gibi." dedi. korkunç bir bakış açısı ama hislerini biliyor olsalardı böyle konuşmazlardı. Sen hislerini doya doya yaşa kapını da süsle, gönlünü de. O heyecana onlar da girecekler merak etme.
                              Evladın seni çok  daha güçlü bir kadına dönüştürüyor, unutma.
                                           Sağlıcakla kalın yavrulu analar.