12 Ekim 2016 Çarşamba

Sizin hiç tarihleriniz silindi mi?

Sizin hiç tarihleriniz silindi mi?
Çok mutlu olduğumuz ya da inanılmaz üzgün olduğumuz zaman saatlerden bağımsız ilerliyor fark ettiniz mi?
Ben bugün fark ettim...
Sanki hayatta bir tek ben vardım ve kalan anılarım. Hepsine elveda dedim, hepsine imrendim...
 Allahım çocukların saflığı geldi gözümün önüne dizlerimin bağı çözüldü. Nasıl böylesine çirkinleşebildi bazı insanlar, neden böylesine mutsuz bir yolu tercih etti? Aslında bence tek bir sebebi var; sevgi... Yani sevgisizlik, sevgiye açlık, sevgisizlikten kaynaklı bir dolu yetersizlik.
Bir de öfke var sevgi gibi coşkulu sevgi gibi büyük bir his. Sevgisizliğin ya da aşırı sevginin olduğu yerde yeşeren baya kaslı, güçlü, böyle baş döndüren bir his. Heh Bugün öfkeyle karşılaştım, birinin bünyesine sarılmış, ayaklanmış, her şeyini ele almış karşıma geçmiş... Yıktı, acıttı, bağırdı,  kan kusmak deyimini yaşattı. O anda ben orda değildim kimse de ispatlayamazdı orada olduğumu. Zaman yoktu ki orda ben olayım. Ya da orda olmak o zamanda yaşıyor olmak istemezdim. Öfkeyle tanışmak istemezdim. Yine de bir dilemma içindeyim. Orada beni yaşatan bir zaman ve karşısında o zamanı unutturacak, hafifletecek gelecek zaman. Belki dilemmada yeniğim  çünkü bugünü  yazmam doğru değil gelecek zamanı düşünmeliyim. Diğer yandan kin, nefret, gibi duyguları perçinleyecek davranışları sevmem, yazım bu hasarı perçinlemek için değil. Yazım gerçekten kalbimden sildiğim anıların giderken ben de bir hasar yarattığını ve yıllarını verdiğin insanların seni en büyük sevdanla tehdit edebileceğini unutmayıp, bundan sonra doğru insan seçmen için.
Sen bedduaya bedduayla karşılık verme, sen iyi düşün iyi ol.
Umarım insanlar sevgiyle değişebilecek kadar şekillidir ve umarım o sevenleri bulabilir.
Zaman akıyor tarihler her gün atılıyor içinden bir tanesini at şimdilik.