Malatya gelini yazıyor.
Biliyorsunuz benim bir ayağım artık Malatya oldu. Karışık bir kız oldum. Tohumum İzmir, genlerim Bulgaristan, doğumum Adapazarı ve nüfusa kayıtlı olduğum il artık Malatya oldu. Ne de güzel oldu.
Size harika bir bilgi serüveni getirdim.
Kayısı nasıl toplanır?, Ne aşamalardan geçer?, Hangi çeşitleri vardır?
Pazarda gördüğün iri sarı kayısı aslında en kolay elde edilen kayısılardan. Ama ne yazık ki Malatya'da bu ürün kolay satılamıyor. Herkes de olduğu için rağbet görmüyor. Bu gördüğünüz şeker tadında kayısılar tercih edilmiyor. Bu yüzden de çoğu çiftçi gün kurusu denen kızarmış kuru kayısıyı elde etmeye çalışıyor.
Eğer çiftçi başından biri ile anlaşırsa "al benim sarı kayısılarımı senin olsun." derse ne ala. Çiftçi bu işten hiç yorulmadan bahçesini düzenli olarak sulamakla güzel bir gelir elde etmiş oluyor. Anlaştığı kişi geliyor kendi işçileri ile bütün kayısıları döküyor ve kasalarına doldurup gidiyor. Ama o kayısılar çok nadir İstanbul gibi bir yere ulaşıyor. Klimalı büyük araçlarla taşınması gerekiyormuş çünkü bu şeker ürünü çok naif bir meyveymiş. Mesela daa İstanbul ya da daa yurtdışları gibi yerlere gidecek olanlar böyle yere dökülmüyormuş. Tek tek dalından toplanıyormuş.
Yere düşürülen kayısı patlamıyor çatlamıyor ama ömrü kısa oluyormuş. Uzun yola gidecek kayısının elle toplanması ve her hangi bir darbe almaması gerekiyormuş. Bu yüzden de eğer gerçekten Malatya' dan geliyorsa pazardaki kayısınız bilin ki uğraşlar çekmiş.
Peki kayısı nasıl dökülüyor? İzleyin de görün. Her dal için böyle uğraşılıyor. Ama düşmeyenler de oluyor. Onlar için de uzun sırıklar yardımıyla iki dal arasına sırığın ucunu yerleştirip dalı salladığında onları da düşürebiliyorsun.
Öyle az göründüğüne bakmayın.
Buradaki ağacın yarısından dökülen kayısı ve tam 11 kasa doldurdu.
Gelelim Malatya'da çiftçilerin bin bir çile ile yaptığı "gün kurusu"na... Kasaya doldurulan kayısılar traktör var ise traktöre taşınıyor ve geniş bir alana brandaların üzerine seriliyor. Düşünün 20 kiloluk kasaları sallaya sallaya seriyorsunuz.
Güneşin bir güzel kurutacağı kayısılar bir-iki gün bu şekilde güneş altında bekletiliyor.
Bekletilen kayısı en geç ikinci günün sonunda yerden kaldırılmazsa çürümeye ve çok kurulaşmaya başlıyor. İki gün içinde rengi pembeleşiyor ve hafif kararıyor. İçindeki posası da güneşle hafif pişmiş oluyor.
-Kayısılar normalde toprağın üzerine serili bekletilmesi gerekiyormuş ama topraktan ayırırken toplaması ve temizliği zor olduğu için böyle ince yeşil tüllerin üzerine serilmeye başlamış.- Toprak üstünde bekleyen kayısı çok daha lezzetli oluyormuş.. Doğanın gücü...
Bekletilen bu ürün tekrar kasaya dolduruluyor ve Patik denen çekirdek çıkarma işlemi yapılıyor. Bildiğin tek tek kayısının içinden parmağınla çekirdeğini çıkarıyorsun. Makinesini yapmışlar ama makine kayısıları ezmiş ve yırtmış o yüzden elle yapılması gerekiyor. 600 kasa ürünü tek tek çekirdeğinden ayırmak.... İki kelime; Dile kolay...
Gördüğünüz çekirdeklerin de lezzeti apayrı. Yediğiniz kayısının çekirdeğini öyle yere atmak yok. Allah'tan çekirdekler için makine çıkartılmış. Gönderiyorsun kırıp veriyorlar. Bir de kavurdun mu lezzetine doyum olmuyor.
Patik yapılan yani çekirdeği çıkarılıp kasalara doldurulan kayısılar tekrar güneşte kuruması için brandalara seriliyor. Burada 1-2 gün kalıyor. Eğer daha fazla kalırsa bütün emeğiniz çöpe gidiyor çünkü kayısı yenmeyecek kaskatı bir ürün oluyor. El emeği, zamanlama, hızlı olma, o kadar çok püf noktası var ki...
Traktöre bindirmenin daha çok eziyet olduğu yakın yerlerde el yordamı ve iş birliği ile kayısılar taşınıyor. Yine aynı süreç devam ediyor toplanan kayısılar soğuk ve serin bir yerde patik yapmak için bekletiliyor. Sarı yani kükürtlü kayısı gün kurusuna göre daha çok dayanıyor. Çekirdeği çıkarıldıktan sonra kasalara toplanarak tekrar yere seriliyor ve kurutuluyor. Gün kurusu gibi bir-iki gün bekletilen kayısı tekrar toplanıyor ve patik yapılıyor. Patik yapılırken ezik, küçük, şekilsiz olanlar "ıskarta" ismiyle ayrı bir kasaya konuyor. Iskarta olanlar bilin bakalım hangi markaya veriliyor? "MEYSU" kaçın bu markadan ya da bütün meyve sularından...
Artık kayısı erbabıyım ona göre. Gördüğüm yerde iyisini, kötüsünü tanırım :)
Çok çalışmış bu çifte de dinlenmek düşüyor.
Yani anlayacağınız gün kurusu tam 8 aşamadan geçiyor.
1. Kayısıyı ağaçtan düşür.
2. Kayısıyı kasalara doldur.
3. Güneşlenmesi için brandaya ser.
4. Bir gün sonra kasalara geri topla.
5. Çekirdeklerini çıkar.
6. Iskartaları ayır.
7. Tekrar güneşlenmesi için brandalara ser.
8. 2 gün sonra kasalara topla.
ve artık satışa hazır... Üstelik bu aşamaların hepsi bilek gücüne bakıyor...
Umarım artık gün kurusu alırken paranızı esirgemezsiniz.
Herkesin iştahla yiyeceği tertemiz meyvelere,
Genleri bozulmamış güzel ürünlere, güzel topraklara...
Vallahi çok iyi gözlemisin. Kayısı toplama aşamalarını çok güzel anlatmışsın. Halamın eşi Darendeli. Onların köyü Tohma Çayının dibinde, onlar da kayısıcı. Küçükken iki kez onların kayısı toplama serüvenlerine katılmış, pek bir mutlu olmuştum. Yeğenim Murad, Litvanyalı Greta isminde bir kızla nişanlı, yeni üniversite bitirdiler-ekonomik nedenlerle şimdilik evlenemiyorler, ikisinin de mutlu olmasını pek bir istiyorum- bu kızcağız da geçen gün oraya gidip kayısı toplamıştı. Çok yorulduğunu söylemiş Murad'a. Senin kadar keyif aldı mi bilmiyorum;soracağım ama,doğrusu iyimser ve mücadeleci vasfınla Fuat kardeş için çok büyük bir dayanaksın Allah sizi mutlu etsin daima.
YanıtlaSilBu yazını hem Murad'a hem de şimdi Malatya'da olan kız öğrencim, Ceren'in arkadaşı Nisa'ya( annesi senin gibi muhacir Pomak, babasi Sinoplu, cami imamı Sofular Köyü, Dairendeyse bağlı, sizin Malatyalılar o köyü bilir)atacağım. Okusunlar da kayısı toplamayı dile( yazıya) döken, " sözleri cilalayan kadına" tebessüm etsinler.
Hadi Allahaısmarladık( öykü yaz, hikâye yaz; yazmalısın, pek bir âlâ yazarsın)!
Merhaba, Kayısıyı sülfüre maruz bıraktıktan sonra kurutma yöntemini açıklayabilir misiniz ve kayısıları güneşe maruz kaldıklarında açar mısınız (detaylı bir açıklama istiyorum) Kayısı çekirdeğini çıkarmadan önce güneşe maruz kalma süresi nedir?
Silİsa hocam acayip zor ve yorucu bir iş ben orasını hepi topu dört gün yaptığım için yazmadım ama gerçekten çok yoruldum. O kız da haklıdır. Çok büyük emek var bu işte. Yorumlarınız için teşekkür ederim. Öykü yazmaya şimdilik cesaretim yok. Teşekkür ederim. Darende'yi bilirim. Ablamın(Fuatın ablası) köyü. Gittim, gördüm. Her yer ayrı güzel Malatya'nın. Size de Allahısmarlılık..
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhaba Kükürt maruziyetinden sonra kayısı kurutma metodunu açıklayabilir miyiz ve güneşe maruz kaldığında kayısıları karıştırır mıyız (detaylı bir açıklama istiyorum)
YanıtlaSil