Balayında Kahire- Gize Piramitleri

Kahire; Mısır'ın başkenti....

Kahire; Düşmanları kahreden şehir. Yıllardır yerleşimi de adı da içindekileri de değişmeden kalmış kendini bugünün  en az yüzyıl gerisinde hissettiğin tozlu bir alem.

Bu uçaktan görünüşü olsa da indiğinizde de hiç bir değişim yok. Sanki sürdürülebilir bir toz bulutu keşfetmişler ve dakika dakika toz serpiyor. Binalar, yollar, arabalar hatta insanlar toz içinde.

 Şehre tek bir renk hakim. Toz rengi:) Binaların çoğu boyanmamış, yarım bırakılmış, sıva dahi atılmamış, çatılar tamamlanmamış..Ama gel gör ki, ne biçim bir yer burası diyemiyorsun. Öyle hissetmiyorsun. Evet içimde bir korku oluştu ama farklı bir ruhu var.

Evlerin çoğunda yazı var. Biraz Türkiye'nin varoş yerlerine benziyor. Bunlarda olsa da benim gördüklerimin çoğunda pencere yoktu. Gerçekten hiçbir yerinde yoktu. Çok garip 10 katlı bina yapmışlar ama sadece iki katı dolu. Dolu dediğim camsız boşluğa perde,üç beş çamaşır asılmış. Koca bina da kalan her yer boş.  Ki evler, apartmanlar çoğu yarım bırakılmış. Mesela 8. katta vazgeçmişler binayı yapmaktan. Çok değişik gerçekten.

 Arabalarla ilgili efsane ise tam olarak realite! Sinyal, şerit, böyle şeyler yok. Motosikletlerin aynaları bile yok. Kim kimi nereden nasıl isterse öyle solluyor ya da sağlıyor. Herkesin bir acelesi var. İstanbul'un trafiği Kahire'nin yanında bir hiç. Bizimkiler güzel güzel bekliyor. Makas yapanı haberlere çıkartıp vay terbiyesiz naraları atıyoruz. Burada herkes makasçı ve o kadar normalleşmiş ki arabalar çarpışırsa gülüşüyorlar. Zaten göreceğiniz arabaların çoğu Türkiye'de kaldırılması için yasa çıkarılmış arabalar. Yeniler de mevcut ama hepsi çizik içinde. Aynalar kırık, kaportalar yerde. Şaka değil. Gerçekten böyle kullanıyorlar. Farklı bir deneyim yaşamak isteyenlere önerilecek bir sürüş mekanı:)

                             Sıradan bir Avrupa gezisi gibi yaşamak istersen şahin görünümlü bir mercedesle  Nil nehri kıyılarında gezinmek Kahire'de yapılabilecek en güzel deneyimlerden.

Resimlerden çok anlaşılmıyor, sanki " e sıradan bir şehir" dediğinizi duyar gibiyim. Siz gidin de görün sıradan şehri. Nil Nehrine yakın olan yerler biraz daha gelir olarak yüksek insanların bulunduğu mevkiler oluyormuş.

Aslında dikkatli bakınca yeşili de yok değil. Özellikler Nil kenarını çok güzel süslemişler. Akşam Nil nehrinde kayıkla gezinmek de Kahire'nin yapılabilecek en güzel etkinliklerindenmiş. Biz yapamasak da siz deneyin.
Şimdi bizim yaptıklarımıza gelelim;

Tabii ki Gize Piramitleri!

Yararlı Bilgi; Buraya yürüyerek gelen insanlar da gördüm, tur şirketini kullananlar da biz atlarla gelmeyi tercih ettik. Nedenini bir türlü anlayamadığımız taksi şoförümüz bizi çok sevdi ve "Madem saatiniz kısıtlı ben size önemli yerleri gezdireceğim" dedi. Arkadaşlarının yanına getirdi ve kesinlikle Kahire'ye ilk defa geliyorum demeyin diye uyardı:)

Bir güzel pazarlık yaptık ve ilk defa burada o meşhur cümleyi duyduk "Nerelisin? B; Türkiyeliyim Oooo Yavaş yavaş Hasan Şaş" sene olmuş 2017 adamlar hala aynı cümleyi söylüyor. Pardon tabii bir de "Erdogggan" diyenler oldu.
Yararlı Bilgi; Daha önce söylemiştim ama bir daha olsun. Pazarlık! Olmazsa olmazı Kahire'nin. Atları kiralamak için abartmıyorum tam 25 dk. pazarlık yaptık. 180 dolar dedi adam, nasıl yapmayalım. O paraya biz at alırız Türkiye'de deyince de "ahh beni öldüreceksin" dedi :) 2 saatlik uzun tur ve rehber olayını sonunda 100 dolara kapattık.

Rehberimiz giderken bir şeyler anlatmaya çalıştı ama benim pek anladığım söylenemez :) Ben bildiklerimi anlatayım. Keops, Kefren ve Mikerinos isimli üç tane piramit bulunuyor bu bölgede. Bunlar sadece üç tanesi daha çok var Kahire'de bunu köşede tutun. Keops şimdiye kadarki piramitlerin en büyüğü (sanki başka yapılacakmış gibi yazmam).

Bizim rehber her gelene bunları yaptırıyormuş. Egzotik pozlar serisi. Atların canı acımıyor mu soruma güldü. Atın canı sıkılsa ölme riskim var.  Neyseki canı sıkılmadı ya da kıpırdayası gelmedi. Belki o da artık bunu bir görev biliyor.

Bu hareket de atın yelesi çekilerek yapılıyor. Öyle şeyler yapamayacağım için ben bu pozu vermedim. Az öncekinin de iyi fikir olduğunu söyleyemeyeceğim ya.

Bize atsız pozlar yakışır dedik. Gelelim bu piramitler hakkındaki bilgilere. Efsaneler diz filan değil koca insan boyu kadar. Yanından gidip bakınca da efsane filan işlemez. Devasa bir büyüklüğün altında "olamaz bu insan eseri olamaz"ı hissediyorsun. 

             Bu da bizim rehber. Bahşiş vermedik diye bize fena bozuldu. Sövdü durdu:)

Efsanelerin yerine aslında çok büyük soru işaretleriyle dolu bir yer Piramitler.
Öncelikle Kahire'nin tarihi incelendiğinde böylesine muntazam ve devasa taşlar hiç bir yerde görülmemiş. Rivayet diyor ki bunlar bir yerlerden getirilmiş????
İkincisi Nil var, tamam getirebilirler peki bu devasa taşları kim, nasıl taşıdı? İnsanların  taşıması olanaksız görünüyor ortalama 3.5 ton ağırlığını düşünün ki en ağırlıkları 30lara çıkıyormuş. Hayvanlarla da olabilir miki demeden edemiyorsun.

Şu taşı bizim atın üstüne koysak atın ayakları yere yapışır. Ki o zaman ticarette filan atlarda yokmuş. Öküzler daha güçlü müdür?

Yine de efsanelerden bir kaçını anlatayım.
Bu piramitlerdeki taşların diziliş şekli "orion"takımyıldızının diziliş şekliyle aynıymış. Ve bu takım yıldızı daa 10 000 yıl önce görülmüş. Hal böyle olunca acaba bu piramitler de mi o zamandan diye düşünülüyor.

Piramitlerin en büyüğü Keops. Resimler bizi çok fena kandırıyor, yanına gitmek, heybetinin yanında soluklanmak gerek.

Bir de benim gibi etekle yola çıkmayın, ata binmek de attan inmekte hiç rahat olmuyor. Ben bilerek böyle gelmedim. Havaalanında yine bin bir pazarlıkla anlaştığımız taksici sizi ben gezdireceğim deyince çantaları otele attık ve hemen çıktık. Ne bileyim adamın bizi direk atlara bindireceğini?

Piramitler tam bir bilim şaheseri olarak biliniyor. Çünkü her karesinde, her düzleminde bir oran var. Pi sayısı ve altın oran bunlardan en yaygın görüneni. Gize deki yan yana duran üç piramitin dahi birbirine oranı var hemi de 3-4-5 üçgen oranı! Her piramidin içine girilmiyor. Girilene de böyle çok dar ve havasız bir bölümden giriyorsun. Müzeye gittiğinizde nasıl onca şeyleri bunun içine soktular da demeden edemiyor insan. Ama içerisi geniş.

Piramitlerin diğer bir özelliği de her bir piramit yılda sadece 2 defa içeriye güneş alabiliyormuş. Piramidin sahibi kimse onun doğduğu ve tahta çıktığı günler!

Fufu bunu sadece ekinokslarda güneş girebiliyor diye biliyor. Hangisi doğru bilmiyorum. Her yazılarına güvenmemek lazım. Ben araştırdım benim yazdığımı buldum ama tabii ki siz de araştırıp beni düzeltebilirsiniz.

Piramitlerle ilgili farklı bir bilgi de şöyle; piramitlerin içinde girilmeyen, keşfedilmemiş hala bir çok oda var. Bilim adamları uğraşsalar da bu odaları keşfedememişler.
Anlatılanlara göre de  piramitlerin içine ilk giren bilim adamları mumyalardaki radyoaktif dalgalardan dolayı kanser hastalığına yakalanarak ölmüşler...

Bu da bilinmeyenlerle dolu bir "sfenks" adı verilen bir yapıdır.  Kafası insana benzer ama vücudu aslana. 73 metre uzunluğunda bir yapı. Kim yaptı, nasıl yaptı cevapsızlar bölümünde. Uzaylıların yaptığını düşünenler çoğunlukta. Bence piramitleri kesin onlar yaptı da...Buna da yardım etmişlerdir.

Herkes onunla meşhur öpücük pozunu veriyordu. Biz geri kalalım dedik. Sfensk hakkında bilgiler;

Yüzü doğuya dönük çünkü Güneş Tanrısı RA'yı her sabah selamlaması için. (Rivayet)

Aslında kendisinin de Güneş Tanrısı gibi bir Tanrı olduğu söylenir, hatta Mısır'ın ilahı, en büyük Tanrısı da denir.

İsmi Doğan Güneş  olarak bilinir yani Harmakhis olan ismiyle anılır ama rivayettir, yazılı bir bilgi yoktur.

Hem insanı hem hayvanı göstermesinin bir sebebi de insanın içinde bulunan hem insan hem hayvan olma özelliklerinin dengelenmesi gerektiği, dengelendiğinde Doğu Kapısının açılacağı söylemidir.

Biz böyle pozlarla yetiniyoruz ama dünyamızda neler neler oldu kim bilir. Gezip görmek ne kadar basit biri olduğumu düşündürüyor hep bana...

Yararlı Bilgi;
Piramitlerin olduğu bölgede bir çok hediyelik eşya satılıyor. Almak isterseniz bulabileceğiniz en uygun yer. Konum olarak uygun fiyat olarak pazarlığa açık, unutmuyoruz.

Piramitlerin ardından gezilecek yer, hemen müze geliyor. Burası ise Arap Baharı'nın yellerinin estiği ünlü Mısır'ın devriminin başladığı ve gerçekleştiği yer olarak insanlarına, yaşananlara ortak olduğu ve bugün gittiğinizde sizin görmediğiniz ama Meydan'ın unutamayacağı bir ruh haliyle yaşayan mekan.  Müze hemen bu noktada yer alıyor.  Bir taşla iki kuş ne kadar da kötü bir deyim oysaki...

Kahire Müzesi, Piramitlerin içinde neler vardı diye merak ettiğiniz bütün sorulara cevap bulabileceğiniz bir mekan. Çok güzel, çok büyük, çok bilgi var. Saatler verilesi bir yer ama bizim sadece 2 saatimiz vardı çünkü 5.30 kapanış saatiymiş.

Yararlı Bilgi

İçine fotoğraf makinesi sokmanın bir kuralı var,  para:) Yoksa emanet kasaları var oraya koyuyorsun. Fuat kasalara güvenmediği için içeri soktu. tahminimce 5 dolar vermişti. Girişi bizim taksici amca para verdi çünkü Mısır Pound geçerli. Dolar kabul etmiyorlar. Zaten bütün ülkeyi baştan Pound 'a çevirerek gezmek çok daha mantıklı. Çoğu yerde dolar kabul ediyorlar ama çevirirken ufaklıkları kaybediyorsunuz. 

2 Katlı bir müze ama inanılmaz dolu bir müze. Heykeller, mumyalar, takılar, savaş aletleri ve daha bir çok eşya.

Tarihe karşı bir ilginiz varsa hele harika bir yer. M.Ö yazılmış yazılara dokunabilmek, neler yazdığına dair fikir edinebilmek, her dakika ilimlenmek...

Ben ilgim olmamasına rağmen çok etkilendim. Yaşanmışlık gözünüzün önünde. Sanki insanlar canı sıkılmış ve böyle oyuncaklar yapmışlar gibi geliyordu bana. Ama bir hikayesi var. İçinde yatmış gerçek insanlar var.

Fotoğraçımızda taksicimiz :) Adamcağız bizi hiç bırakmadı sağ olsun.

 Kısıtlı bir zaman olunca adam bize en önemli yerlerin mumyalar olduğunu söyledi. Daha doğrusu en ilgi çekici diyelim.

En merak edilen yer de Tutankamun bölümü. 9 yaşında firavun olan  bir çocuk ama gel görki neler neler yaptırmış. bu mezarının içinden çıkartıldığı altın kafesi.



Tutankamun bölümünde fotoğraf yasak, ben nasıl çekmişim bunu bilmiyorum :). Takıları efsane, inanılmaz bir uyum ve güzellik var. Şimdiki yapılan takılar yanında bir hiç. Kesinlikle takıcıların da bu müzeye gelip incelemeleri gerekiyor. Harika örnekler var. Renkler bir defa çok güzel ve çok hoş bir edası var.
Tutankamun'un bir de kafası için hazırlanmış bir zırhı var. Görülmeye değer. Resmini çekmek yasak ama internette bir çok resmi mevcut.

Tam olarak da bu oluyor. 11 kiloluk altın bir maske. Müzeyi Türkler ele geçirseydi fikriyle acayip espriler dönüyor, gülsen mi ağlasan mı. O altınları alıp kullanmak burada sahtelerini bırakmak en basiti...
Diğer önemli görülesi şey de Tutankamun'un meşhur hançeri. Bir cam arkasında görülebilmesi için yatıyor. Göktaşından yapıldığını gösteren bilimsel veriler mevcut..
O yüzden Tutankamun bölümü geçmeden sakın gitmeyin..

Çok ilgi çekici mekan olan mumya kısmı ise akıllara zarar. M. Ö yaşamış insanların iskeletleri hatta iskelet değil derisiyle beraber kendisini görebiliyorsunuz. İçeride fotoğraf çekmek yasak ama bu resimleri bizim çılgın taksici çekmiş :D

5. Kral Ramsesi görmek mümkün.  Buraya giriş için ayrıca para veriyorsunuz. 5 dolar kişi başı sanırsam. Fiyatlar konusunda çok iddialı değilim çünkü not almamışım ama biletlerimi saklamıştım. Bir ara güncellerim, güncelleyince de bu yazıyı silerim :)

Bir de hayvanların mumyasının bulunduğu bir bölüm var. Orayı da ziyaret etmenizi öneririm.  Timsah, kuş, köpek, gibi farklı mumyalar görebilirsiniz.

Mısır'da nerede Kalınır?

Bu başlığın altına çoğu zaman hesaplı, hatta ucuz yerleri yazdım ama bu yazımda maalesef öyle değil. Kaldığım en pahalı  oteldi. Ama inanılmaz güzel bir manzarası vardı. Ne yapın ne edin kenara üç beş koyun biriktirin bu otelde kalın derim. 

Mena House Hotel Cairo

Odanın içi zaten çok güzel ama önemli olan baktığı yer. Piramit tamamen yattığınız yerden görünüyor. Otelin büyük bir meydanı var ve bu meydan harika palmiyelerle dolu. Manzaranızı izlemek için ayrıca balkonda var. Loş sarı ışıklar altında, huzur ve ahenkle geçireceğiniz bir akşam sunuyor...




Odalar girişten uzakta yer aldığı için tatlı bir araçla odanıza kadar getiriyorlar. Bizi getiren bellboy amca çok ama çok tatlıydı. "Bu hotele eskiden gelmiş olsaydınız çok daha memnun kalırdınız, insanlar burada gönüllü çalışıyordu, şartlar başkaydı ve önemli olan anlamlı olmasıydı ama şimdi farklı" açıklamasını yaptı ama odamızın, koşulların yine de bizler için güzel olduğunu söyledi. "hayatta paradan çok daha önemli şeyler var" diye çıkmadan demeç vermeyi de unutmadı. Bu sözler direk bana geliyordu. Zaten ne zaman parayı ön plana koysam bir yolla eleştiriliyordum ve bu da müthiş oturmuştu.



Kahvaltısı da harikaydı. Mükemmeldi. Gidin ya gözünüz kapalı tercih edin. Sonra ödersiniz. :)

Sen bu gelinliği çıkardın mı ki diyenler oldu :)  Napiyim ben çok beğendim gelinliğimi. Her yerde defalarca giydim. Evde de durup durup giyiyorum :) Sonra da Fufu'ya hadi canım resim çekiliyoruz diyorum :) O da çekilmiyor. Konu kapanıyor :)

 Kahire ile ilgili bizim yaptıklarımız kısıtlıydı. Sadece bir günümüzü ayırmıştık. Piramitler 3 saatinizi en az alıyor. Müze başlı başına 5 saat. Bir güne ancak bu ikisi sığıyor. Nil'de tekne gezisi en çok önerilen ve teklif edilendi, siz yapmayı unutmayın...

Müzeli, piramitli, şaşkın ve bir o kadar meraklı olacağınız nice günlere...

Mena House Hotel booking :) Hadi tıklayın...


Bu anılarımı da sosyopixleyeceğim... Onu da bir ara tanıtayım herkes mutlu olsun .
https://www.sosyopix.com/sosyopix-nedir
Siz de araştırabilirsiniz.